Mahkemesi :Asliye Ceza Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesini müteakip, şüphelinin yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02.09.2015 tarihli ve 2015/28963 soruşturma, 2015/36005 esas, 2015/30467 sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, sanık hakkındaki açılan kamu davasının 5271 sayılı Kanun'un 223/8 maddesi uyarınca düşürülmesine dair .... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15.03.2016 tarihli ve 2015/499 esas, 2016/119 sayılı kararı ile ilgili olarak; Mahkemesince “... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmediği, dolayısıyla sanık hakkında kovuşturma şartının gerçekleşmediği” gerekçeleriyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemeler yer aldığı, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8 maddesinde "Türk Ceza Kanunun da öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde düzenleme yer aldığı,Somut olayda ise sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde kullanma fiilinin kanunda suç olarak tanımlanmış olduğu, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanık hakkında düşme kararı verilmesi durumunda uyuşturucu madde kullanmak suçundan bir daha kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu halde kamu davasının açılması bir şarta (yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme şartına) bağlanmış olduğundan, mahkemece kovuşturma şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, Yargıtay 20. Ceza Dairesi’nin 14.09.2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı’nın 15.11.2016 tarih ve 94660652-105-34-8067-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.12.2016 tarih ve KYB-2016/393540 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, .... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15.03.2016 tarihli ve 2015/499 esas, 2016/119 sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdiine, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.