Mahkemesi :Ağır Ceza Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/8. maddesi uyarınca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 05.05.2016 tarihli ve 2016/211 esas, 2016/197 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının talep edilip edilmeyeceği hususunun sorulmadığından bahisle söz konusu kararın kaldırılmasına ilişkin ... 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13.05.2016 tarihli ve 2016/405 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanun'u ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun; a)188'inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b)190'ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklinde bir hükme yer verildiği, keza 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu'nun 191'inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191'inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak, adli sicil kaydına göre daha önce hakkında aynı suç nedeniyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı'nın 11.11.2016 tarih ve 94660652-105-33-8727-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24.11.2016 tarih ve Kyb-2016/391203 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, ... 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13.05.2016 tarihli ve 2016/405 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.