Mahkemesi :Asliye Ceza Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak veya kabul etmek suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen 11.01.2015 tarihli ve 2015/1145-(33) soruşturma, 2015/48 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve sanık hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle infaz kayıtları kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, sanık hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan dava hakkında, sanığın mazeretinin kabulü ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın aynen infazına, esasın bu şekilde kapatılmasına dair ... 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.03.2016 tarihli ve 2015/835 esas, 2016/161 sayılı kararı ile ilgili olarak;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191. maddesinde; “(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 171'inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi... hâlinde, hakkında kamu davası açılır...,(4) Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı; somut olaya bakıldığında ise sanık hakkında verilen kamu davası açılmasının ertelenmesine dair kararda, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği tedbir ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar edilmesi halinde dava açılacağının ihtar edildiği, bu kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilerek kesinleştiği, denetimli serbestlik müdürlüğünce sanığa 10 gün içerisinde müracaat edilmesine ilişkin ihtarlı davetiye çıkartıldığı ve tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığı, sanığın anılan dosyada denetimli serbestlik yükümlülüklerini yerine getirmemekte ısrar ettiğinin kabulü gerekeceği, bu nedenle sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesi uyarınca bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın aynen infazına, esasın bu şekilde kapatılmasına dair karar tesisinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı'nın 02.11.2016 tarih ve 94660652-105-01-6959-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.11.2016 tarih ve Kyb-2016/388955 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, ... 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.03.2016 tarihli ve 2015/835 - 2016/161 sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.