Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8661 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9015 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır CezaSuç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaHüküm : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;Suçun kanuni tanımında yer alan fiili diğer sanık ... ile birlikte eylem ve fikir birliği içinde gerçekleştiren sanık ...'in TCK'nın 37. maddesi kapsamında sorumlu tutulması gerekirken, hakkında TCK'nın 39. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii ve sanık ...'in yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,2- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Asıl amaçları uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak olmayıp, suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibaret olan kolluk görevlilerinin sanıktan ... tarihinde ilk defa uyuşturucu madde almaları üzerine, "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunun ve failinin belirlendiği, delillerinin elde edildiği, ancak böyle bir durumda kolluk görevlilerinin aldıkları uyuşturucu maddeyi devralma ve mal edinme iradeleri bulunmadığından gerçek anlamda bir alım - satım ilişkisinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla ilk alımdan sonra, kolluk görevlilerinin sanıktan ... ve ... tarihlerinde yeniden uyuşturucu madde almaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin delil elde etme faaliyeti kapsamında olduğu ve TCK'nın 43. maddesi anlamında ayrı bir suç oluşturmayacağı,Bununla birlikte dosya kapsamına göre, sanığın 01.05.2010 tarihinde kimliği belirlenmeyen şahıslara sattığı iddia edilen maddelerin ele geçirilmemesi nedeniyle uyuşturucu veya uyarıcı madde olup olmadığının teknik bir yöntemle tespit edilemediği, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de dikkate alınarak, bu hali ile zincirleme suçun söz konusu olmadığı gözetilmeden, TCK'nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hükümden çıkartılarak, sanık hakkındaki sonuç cezanın "4 yıl 2 ay hapis ve 80 TL adli para cezasına" indirilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.