Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8632 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6792 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : 1- Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet 2- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan; a- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mahkumiyet ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri b- Sanık ... hakkında mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi ile özel yetkili ... 12. Ağır Ceza Mahkemesi arasında meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi sağlanmadan ... 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kovuşturmanın sürdürülmesi yasaya aykırı ise de, 6526 sayılı Kanun ile 3713 sayılı Kanun'a eklenen geçici 14. maddenin 4. fıkrası karşısında bu aykırılık sonuca etkili görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Haklarında 17.09.2009 tarihli iddianameyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dava açılan ..., ..., ... ve ... ile ilgili olarak zamanaşımı süresince işlem yapılması mümkün görülmüştür.1- Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeleri kararda tartışılıp sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık ...'ın, suça konu uyuşturucu maddeyi ... İli'nden getiren diğer sanık ...'yı, sanık ... ve dava dosyası tefrik edilen ...'in isteği doğrultusunda karşılamak üzere beklerken kullandığı ticari takside yakalanması şeklinde gerçekleşen olayda, sanık ...'ın suça asli fail olarak katıldığı halde hakkında TCK'nın 35. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Sanık ... hakkında hükmolunan cezadan TCK'nın 35/2. maddesi uyarınca yarı oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu cezasının “2 yıl 6 ay hapis ve 15 gün adli para cezası” yerine “2 yıl 1 ay hapis ve 12 gün adli para cezası” olarak yazılması,Adli sicil kaydına göre başkaca tekerrüre esas nitelikte sabıka kaydı bulunmayan sanık ...'un tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin, TCK'nın 191/1, 62. maddeleri gereğince kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen 3300 TL adli para cezasına ilişkin olup, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesi ile aynı Kanun'la 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7/2. maddesi uyarınca koşulları oluştuğu takdirde "davanın düşmesi" ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, lehe olan bu düzenleme ve TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca sözü edilen hükümlülüğün tekerrüre esas alınamayacağının kabulünde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, bu hususların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkında TCK'nın 35/2. maddesi uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan “2 yıl 1 ay hapis ve 12 gün” ibaresinin çıkartılarak yerine “2 yıl 6 ay hapis ve 15 gün” yazılmak suretiyle; sanık ... ile ilgili hüküm fıkrasından tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;Mevcut belge ve deliller, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti açısından yeterli görülmediğinden, öncelikle sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka davalar olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davalara konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemedikleri belirlendikten sonra;a) Sanıklar bu suçları, daha önce işledikleri suçlardan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş iseler, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” b) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka davalar yoksa veya sanıklar bu suçları daha önce işledikleri suçlardan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değil iseler, bu suçlar nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",c) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka davalar yoksa veya sanıklar bu suçları daha önce işledikleri suçlardan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değil iseler, bu suçlar nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal ettikleri iddia edilen sanıklar hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibariyle, TCK'nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.