Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8331 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1743 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Ağır CezaUyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 188/3, 43 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 17.04.2014 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre, ... 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 24.07.2013 tarihli ve 2013/468 değişik iş sayılı kararı ile ..., ... ve ... kod numaralı kamu görevlilerinin “gizli soruşturmacı” olarak görevlendirilmelerine karar verilmiş olup, gizli soruşturmacıların 01.08.2013 tarihinde buluştuğu sanıktan para karşılığında esrar maddesi aldığı, ancak sanığı yakalama yoluna gitmediği, aynı gizli soruşturmacıların 04.08.2013 ve 19.08.2013 tarihlerinde tekrar sanıkla buluşarak para karşılığında esrar maddesi alması şeklinde gerçekleşen somut olayda, Yargıtay 10. Ceza Dairesi'nin 15.06.2015 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararında belirtildiği üzere; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 139. maddesine göre, kolluk görevlisinin Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda ve genel görevi kapsamında, kimliğini gizleyerek, alıcı rolüne girip, kışkırtma yoluna gitmeden (suça azmettirmeden veya teşvik etmeden), şüpheliden uyuşturucu madde almasının mümkün olduğu ve bu şekilde elde edilen delilin hukuka uygun olduğu, ... Kolluk görevlilerinin, daha fazla ceza almalarını sağlamak için şüphelileri suç işlemeye yönlendirmesinin kabul edilemeyeceği, aksi halde gerek Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan "hukuk devleti" ilkesinin, gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde öngörülen "adil yargılama" hakkı ihlâl edilmiş olacağı, adlî kolluk görevlisinin ilk esrar aldığı tarihte sanığın suçunun belirlendiği ve delilinin elde edilmiş olduğu, görevlinin daha sonra sanıktan tekrar esrar almasının hem gereksiz olduğu, hem de görevi kapsamında olmadığı, öte yandan görevlinin asıl amacının "uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak" değil, "suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibaret" olduğundan, olayda hukukî anlamda bir "alım-satım"ında söz konusu olmadığı, sanığın hareketlerinin bütünüyle tek fiilden ibaret olduğu, "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" veya "uyuşturucu maddeyi satışa arzetme" suçunu oluşturduğu, uyuşturucu madde satma ve buna bağlı olarak zincirleme suçun unsurları bulunmadığı halde, iki kez uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesi uyarınca cezasının artırılmasının yasaya aykırı olduğu şeklindeki benzer bir dosya kapsamında verdiği bozma ilamı dikkate alındığında, sanık ...’in gizli soruşturmacılara üç kez uyuşturucu madde satma şeklindeki eyleminin yukarıda açıklandığı üzere tek suç olduğu gözetilmeksizin, 5237 sayılı Kanun’un 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 05.08.2016 tarih ve 94660652- 105-64-7053-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 02.09.2016 tarih ve ... sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 17.04.2014 tarih ve ... esas, ... karar sayılı hükmünün CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA; aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak; sanık hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesine ilişkin bölümünün hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hükmün neticeten 5 yıl hapis ve 1200 TL Adli para cezası olarak infazına, dosyanın adı geçen mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.