Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8301 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16319 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaHüküm : 1- Sanık ... hakkında beraat 2- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;Hükmolunan cezanın süresi itibarıyla şartları bulunmadığından sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü ve Adli Tıp Kurumu'nca suça konu maddelerden alınan numunelerin müsaderesi konusunda her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanıklar ... ve ... hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp, sanıklar ..., ..., ... ve ...'in suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, sanık ...'ın mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısı, sanıklar ... ve ... ile sanıklar ..., ..., ... müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet ve beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,2- Sanık ... hakkında kurulan h??kme ilişkin yapılan temyiz incelemesine gelince; Gerekçeli kararın sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından; sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine veya ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.