Mahkemesi :Ağır CezaKullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ...'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 03.12.2015 tarihli ve 2014/292 esas, 2015/1115 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 04.03.2016 tarihli ve 2016/191 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına sanık müdafii tarafından beraat kararı verilmesi talebi ile itiraz edildiği, merci kararında ise sanığın sabıka kaydında daha önceden işlediği suçlara ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kayıtların bulunduğu, sanığın yargılama konusu uyuşturucu kullanmak suçunu önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının denetim süresi içinde işlemiş olduğu, buna göre 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/8. fıkrasına 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hüküm gereğince sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği gerekçesi ile itiraz kabul edilmiş ise de, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olduğu, bu maddedeki özel düzenleme gereğince uyuşturucu madde kullanmak suçunda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi zorunlu olduğu cihetle, itirazın reddi yerine, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı'nın 01.07.2016 tarih ve 94660652-105-31-4915-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 01.09.2016 tarih ve 2016/338616 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 04.03.2016 tarihli ve 2016/191 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 16.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.