Mahkemesi :Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma Hüküm : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanıkların kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarına ilişkin temyiz talepleri olmadığı kabul edilerek yapılan incelemede; 1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;TCK'nın 53 maddesinin 1. fıkrasının uygulanması sırasında, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından sınırlama getirilmesi yerine, altsoy dışındakileri de kapsayacak biçimde koşullu salıverilme tarihine kadar TCK'nın 53/1-c maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesi aynı maddenin (3) numaralı fıkrasına aykırı ise de; hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı da dikkate alınarak bu hususların infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında hükmedilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin fıkrasına “TCK'nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;a-Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıklar ... ve ...'ın savunmalarının aksine, hakkında verilen mahkumiyet hükmü onanan sanık ...'in üzerinde ele geçirilen haplarla ilgilerinin olduğuna dair, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,b-CMK'nın 196/2. maddesi gereğince alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçtan yargılanan sanık ...'in istinabe yoluyla dinlenemeyeceği gözetilmeden, istinabe yoluyla alınan savunmaya dayalı olarak hüküm kurulması, c-Dosyadaki belge ve bilgilere göre; tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanıklar ... ile ...'ün savunmalarının aksine, suç tarihinde tanık ...'a ait işyerinde yapılan arama neticesinde ele geçirilen ve sanık ...'nun tanık beyanlarını doğrular şekilde kendisine ait olduğunu beyan ettiği esrar ile sanık ... tarafından yere atıldığı tespit edilen ve sanığın kendisine ait olduğunu beyan ettiği kokaini satma veya başkalarına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduklarına dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar ... ve ...'ün eylemlerinin bir bütün halinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,d-Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanık ...'in savunmasının aksine, hakkında verilen mahkumiyet hükmü onanan sanık ...'in üzerinde ele geçirilen haplarla ve hakkında verilen mahkumiyet hükmü bozulan sanık ...'den ele geçirilen kokainle ilgisinin olduğuna dair, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabul ve uygulamaya göre; aa-Sanıklar hakkında hükmedilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi,ab-TCK’nın 5. ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi hükmü gereğince, sanıklar ... ve ... hakkında 2918 sayılı Kanun'un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmadığının gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ...'ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık ... bakımından diğer yönleri incelenmeksizin, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.