Mahkemesi :...Ağır Ceza Suç : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma, uyuşturucu madde ticareti yapmaHüküm : 1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma suçundan beraat 2- Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar ... ve ...'in yasal süresinden sonra olan temyiz isteklerinin CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında örgüt kurma, örgüte üye olma suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 2- Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;Cumhuriyet savcısının tüm sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından kurulan hükümleri temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede;a- Sanık ... yönünden;TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,b- Sanık ... yönünden;UYAP ortamından alınıp dosya içine konulan nüfus kaydına göre sanığın hükümden sonra, temyiz aşamasında 17.09.2014 tarihinde öldüğü anlaşıldığından buna ilişkin kayıt araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, diğer yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebepten dolayı BOZULMASINA, c- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden;Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgileri olduğuna dair, maddi olgularla desteklenmeyen iletişim tespiti tutanakları ve bir kısım soyut tanık beyanları dışında, somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, d- Sanık ... yönünden;Tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanığın savunmasının aksine, ele geçen kişisel kullanım miktarındaki suç konusu uyuşturucu maddeleri satma veya başkalarına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair, maddi olgularla desteklenmeyen iletişim tespiti tutanakları ve bir kısım soyut tanık beyanları dışında, kuşku sınırlarını aşan, somut, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sanığın eyleminin bütünüyle "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 08.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.