Mahkemesi :Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü : 1- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeleri kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın üzerinde ele geçirilen 2.450,00TL ile 25 Euro paranın, suçun işlenmesinden elde edildiğine ilişkin, kuşkuyu aşan delil bulunmadığı gözetilmeden iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının kazanç müsaderesine ilişkin 6/F bendinde bölümünde yer alan “... Adli Emanetin 2009/88 sırasında kayıtlı ve suçtan hasıl olan 2450 TL ile 25 Euro paranın TCK'nın 55/1 maddesi gereğince MÜSADERESİNE" ibaresinin çıkarılarak, yerine “Adli emanetin 2009/88 sırasında kayıtlı 2450 TL ile 25 Euro paranın suçtan elde edildiği konusunda şüpheyi aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığından, sanık ...'tan ele geçirilen 2450 TL ile 25 Euro'nun sanığa iadesine” ibaresinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;a- Sanık ... yönünden;Kan ve idrarında THC tespit edilen sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan her zaman işlem yapılması mümkün görülmüştür. Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen ve tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanığın savunmasının aksine, diğer sanık ...'ın suçuna iştirak ettiğine veya ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna dair sanık ... ve bir kısım tanıkların atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında, somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,b- Sanık ... yönünden;Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın, diğer sanık ...'ın suçuna iştirak ettiğine veya ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna dair kendi soyut ikrarı ve tanık ...'ın maddi olgularla desteklenmeyen beyanı dışında, somut, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de; aleyhinde yeterli delil bulunmadığı aşamada tanık ...'a uyuşturucu temininde yardımcı olduğunu beyan ederek ikrarıyla suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunan sanık hakkında TCK’nın 192/3. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 01.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.