Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7947 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9930 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 9 - 2010/255336Mahkemesi : Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 23.02.2010Numarası : 2009/282 - 2010/72Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık, silahlı terör örgütünün propagandasını yapmaDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemeden kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;Terör örgütü adına işlenen suçların tarihi de dikkate alınarak hükümden sonra 25.07.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3. maddesiyle ekli 2911 sayılı Kanunun 34/A maddesinde yer alan “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılarak direnme suçunu veya katıldıkları toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında propaganda suçunu işleyen çocuklar hakkında bu suçlara bağlı olarak ayrıca 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 2. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz” şeklindeki düzenleme nazara alınarak suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanıkların hukuki durumlarının yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,2- 2911 sayılı Kanuna aykırılık ve terör örgütü propagandası yapma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;Hükümden sonra yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun ilgili maddeleriyle 2911 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler karşısında; sanığa atılı eylemin 6008 sayılı Kanunla değişik 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddeleri ile anılan Kanunun 32/2. maddesi delaletiyle TCK'nın 265. maddesine uyacağı, Buna göre; sanıklara atılı 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine aykırılık suçlarının tarihleri, işlenme yöntemleri ve temel şekilleri itibariyle gerektirdiği cezaların sürelerine göre; hükümden sonra 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1 ve 2. maddeleri kapsamında kaldığı, TCK'nın 265. maddesine uyan suç ile kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun, aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği ve 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklaması yöntemi olarak kabul edilemeyeceği ve aynı Kanunun 105/2-b maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 13. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması da nazara alınarak sanıkların hukuki durumlarının yeniden takdir ve tayininin gerekmesi, Bozmayı icabettirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.