Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7715 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8908 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : ... 2. Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Dosya incelenerek gereği düşünüldü : Sanık ...'nin 2313 sayılı Kanun'a muhalefet suçu yönünden her zaman işlem yapılması mümkün görülmüştür.1- Sanık ... hakkında verilen karara yönelik incelemede;Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince birinci fıkraya göre hüküm vermeden önce "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin karar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olduğundan, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yapılmasına,2- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeleri kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 3-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;Olay tutanağına, sanığın savunmalarına ve tüm dosya kapsamına göre, üzerinde uyuşturucu madde ele geçmeyen sanığın, suç konusu uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna veya diğer sanık ...'ün suçuna iştirak ettiğine dair, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine, yazılı gerekçelerle mahkûmiyetine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olduğundan, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 04.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.