Tebliğname No : 4 - 2012/31326Mahkemesi : Ardahan Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 23.11.2011Numarası : 2010/327 - 2011/432 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- TCK'nın İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK'nın 268. maddesinde öngörülen, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bunun dışında resmi belgenin düzenlenmesi gereken durumlarda resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine karşı başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK'nın 206. maddesine uyan suçu oluşturacağı, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını gerektiren işlenmiş bir suç bulunmayan veya resmi bir belgenin düzenlenmesini de gerektirmeyen hallerde görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişinin eyleminin ise 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesine aykırılık olarak değerlendirileceği; Somut olayda; örgüt üyesi olabileceğinden şüphelenilmesi üzerine görevli polis memurları tarafından kimliği sorulan sanığın, sabıkası ve hakkında kovuşturması devam eden davalar nedeniyle aramalar olduğu düşüncesiyle G.. G..'nun kimlik bilgilerini vermekten ibaret eyleminin; kesinleşmiş mahkumiyetinin infaz edilmiş olması, kovuşturmaları devam eden suçlardan da yakalama kararlarının daha önceden yerine getirilmiş bulunması nedeniyle olayda resmi bir belge düzenlenmesi durumunun sözkonusu olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın fiilinin Kabahatler Kanununun 40. maddesinde yazılı kimliği yanlış bildirme kabahatini oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, TCK'nın 268. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması,2- Kabule göre de;Mağdur G.. G..'ya ait kimlik bilgilerini kullandığı iddia ve kabul edilen sanık hakkında uygulama maddesinin TCK'nın 268/1. maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 267/1. maddesi yerine, anılan Kanunun 268. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.