Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5070 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 4239 - Esas Yıl 2004
Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu deniz kazasına sebebiyet vermek sucundan sanık Suat'ın yapılan yargılaması sonunda; mahkumiyetine dair hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:Dava konusu olay, sanığın kullandığı Alınteri 8 isimli geminin Kilitbahir'de iskeleye yanaşırken, daha önceden iskelede bulunan Erdemler 3 gemisine çarpması sonucu önemsiz derecede bir hasarın meydana gelmesinden ibarettir. Türk Ticaret Kanunumuzda deniz kazalarının nelerden ibaret olduğu açıkça belirtilmemekle beraber denizcilik tekniği ile ilgili çevreler "deniz kazası" kavramı ile ilgili olarak parçalanma, su alma, karaya oturma, batma, geminin kısmen veya tamamen yanması, geminin alabora olması gibi halleri göstermektedir.TCK.nun 383. maddesinde sayılan haller arasında bulunan "deniz kazasının" da yukarıda belirtilen şekillerde meydana gelmesi gerekmektedir.Maddedeki "batma ve deniz kazası" suçunun incelenmesinde;Yasa Koyucu TCK.nun 383. maddesinde bütün halleri sayarken araya (Veya) kelimesini koyduğu halde (batma ve deniz kazası) hallerini (ve) kelimesi ile birleştirmiştir.Görüldüğü gibi maddede yazılı suçun oluşması için çarpışma sonucu batma tehlikesinin meydana gelmesi gerekmektedir. Batma tehlikesi gerçekleşmedikçe deniz kazası suçu oluşmayacaktır.Tüm dosya kapsamı, 4.6.2003 tarihli bilirkişi raporu da nazara alındığında, somut olayda yasanın öngördüğü şekilde bir deniz kazası meydana gelmemiştir.Yukarıda açıklanan sebeplerle, atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı halde, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 5.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.