ÖZET: BELDE BELEDİYESİ HUDUTLARI İÇERİSİNDE KALAN VE MER’A OLARAK SINIRLANDIRILAN ARAZİNİN BİR KISMININ SÜRÜLÜP EKİLMESİNDEN İBARET EYLEM NEDENİYLE ARAZİNİN TOPRAK MİNERALLERİ VE YAPISINDA BİR BOZULMA MEYDANA GELMEMESİ KARŞISINDA; SÖZÜ EDİLEN ARAZİ UZUN YILLARDIR DEĞİŞİK KİŞİLERCE SÜRÜLDÜĞÜNDEN MER’ADAKİ TEK VE ÇOK YILLIK BİTKİLERİN ÇIKMASININ ENGELLENİP, BİTKİ FLORASININ BOZULARAK ARAZİNİN ÖNCEDEN TARLA VASFINA DÖNÜŞMESİNDEN SONRA YAPILAN YENİ ZİRAİ FAALİYETİN BİR ZARAR DOĞURMAYACAĞI DA GÖZÖNÜNDE TUTULARAK, UNSURLARI OLUŞMAYAN ATILI KAMU MALINA ZARAR VERME SUÇUNDAN BERAAT KARARI VERİLMESİ GEREKTİĞİ GÖZETİLMELİDİR.Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın belde belediyesi hudutları içerisinde kalan ve mer’a olarak sınırlandırılan arazinin toplam 2854,41 metrekarelik kısmını sürmesi ve ekmesi şeklindeki eylemi nedeniyle arazinin toprak mineralleri ve yapısında bir bozulma meydana gelmemesi karşısında, sözü edilen arazinin 1960 yılından bu yana sanık dahil değişik kişilerce sürülmesi nedeniyle mer’adaki tek ve çok yıllık bitkilerin çıkmasının engellenip, bitki florasının bozularak arazinin önceden tarla vasfına dönüşmesinden sonra yapılan suça konu yeni zirai faaliyetin bir zarar doğurmayacağı da gözönünde tutularak, sanığın unsurları oluşmayan atılı kamu malına zarar verme suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.