Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, üye olma, örgüte yardımHüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında; TCK’nın 220/1, 62, 51/1, 53/1, 63, 54, 5015 sayılı Kanunun ek 3. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme, müsadere 2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; TCK’nın 220/2, 62, 52/2-4, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet 3-Sanık ... hakkında; TCK’nın 220/7 maddesi delaletiyle 220/2, 62, 52/2-4, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet 4- Sanıklar ..., ...,... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma; BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü:Hükme esas alınan ve dosya kapsamında yer alan iletişim tespit tutanakları temyiz incelemesi sırasında onaylatıldığından tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, sanıklar hakkında iddianameye konu olaylarla ilgili olarak 5015 sayılı Kanunun ek 5. maddesine muhalefet suçu yönünden her zaman dava açılması, el konulan fuel oilin müsaderesine ilişkin bir talep bulunmadığı ve fuel oil hakkında müsadereye esas bir incelemenin de yapılmadığı nazara alındığında verilen müsadere kararı hukuken geçersiz ve yok hükmünde olup, el konularak muhafaza altında bulundurulan fuel oil hakkında CMK’nın 256 ve devamı maddeleri uyarınca işlem yapılmasının uygun olacağı kabul edilmiş, TCK'nın 58/9. maddesinin örgüt yöneticiliği ve üyeliği suçlarından mahkum olan sanıklar hakkında uygulanması konusunda her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.1- Sanıklara atılı suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan katılanın bu suçtan davaya katılmasına yasal olarak imkan bulunmadığından, hukuki değerden yoksun katılma kararı da hükmü temyize hak vermeyeceğinden katılan vekilinin anılan suçtan kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyiz isteminin CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma, sanık ... hakkında örgüte yardım suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;Kamu görevlisi olan ve asıl görevi denetim yapmak olan sanık ...’in yapılacak denetimlerle ve adli süreçlerle ilgili olarak örgüt lideri sanık ...’e bilgi verdiği ve yönlendirdiği, kontrol ve denetim yapacak görevlileri yanıltmaya çalıştığı, örgüt lideri ...’den düzenli olarak her ay para aldığı dikkate alındığında, eyleminin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olarak doğrudan üye olma suçunu oluşturduğu, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, TCK’nın 220/7. maddesindeki atfın niteliği ile hükmolunan cezanın süresi karşısında sonuca etkili görülmeyerek bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,3-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işleme amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçlarından kurulan hükümlere ilişkin yapılan incelemede;Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... ile sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK'nın 51/3. maddesi uyarınca sanıklar hakkında belirlenen denetim süresinin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin sanıklar hakkında TCK'nın 51/3. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerindeki “BİR YIL” ibaresinin çıkarılarak yerine “BİR YIL SEKİZ AY” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.