Tebliğname No : 4 - 2010/184639Mahkemesi : Çorum 2. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 22.01.2010Numarası : 2009/53 - 2010/34Suç : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, iftiraDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme ilişkin incelemede;Kendisinin bekletildiğini ve şikayet ettiği kişinin komiser tarafından ifadesinin alındığını düşünen sanığın ayrımcılık yapıldığı kanaatiyle kendisini uyaran polis memuru M.. S..'a hitaben "seni şikayet edeceğim, seni sürdüreceğim" şeklindeki söz ve davranışının TCK'nın 106/1–2. cümlesinde tanımlanan sair tehdit suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Hakaret suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;TCK'nın 125. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmesi veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunması gerektiği; somut olayda, sanığın, kendisi hakkında haksızlık yaptıklarını düşündüğü katılanlar ile mağdura hitaben “burada haksızlık yapılıyor, bu karakolda ayrımcılık yapılıyor, komiser doktorun ifadesini alıyor, bu ne biçim iş, burada hiç düzgün memur yok mu, burada artistlik yapan, üniformanın arkasına sığınan polis memurları var.” şeklindeki sözlerinin, katılanlar ile mağdur D.. Y..'ın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, nezaket dışı davranış ve ağır eleştiri niteliğinde olduğu gözetilmeden, unsurları yönünden oluşmayan hakaret suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,3- İftira suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;İftira suçunun oluşabilmesi için; failin yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerektiği, somut olayda; sanığın iddialarının suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu, iddiaların somut olaylara dayandığı dosya kapsamından anlaşıldığından, yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de; Sanığın, fiilin maddi eser ve delillerini ne şekilde uydurduğu tartışılıp açıklanmadan, hakkında TCK'nın 267. maddesinin 2. fıkrasının uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.