Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3899 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11225 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/344926Mahkemesi : Antalya 18. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 12.05.2011Numarası : 2010/191 - 2011/351 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK'nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bunun dışında resmi belgenin düzenlenmesinin gerektiği durumlarda resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine karşı başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK'nın 206. maddesine uyan suçu oluşturacağı hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını gerektiren bir suç bulunmayan veya resmi bir belgenin düzenlenmesini de gerektirmeyen hallerde görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişinin eyleminin ise 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesine aykırılık olarak değerlendirileceği;Somut olayda, hacizli olan kamyonetin yakalanmasını engellemek amacıyla plakası anlaşılamayacak şekilde kapalı olarak kullanmakta iken yakalanan sanığın tescil plakasını uygun durumda bulundurmaması sebebiyle hakkında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 23. maddesi gereğince idarî yaptırım uygulanmasını gerektirecek halde iken görevlilere kendisini C.. B.. olarak tanıtması ve bu kişi adına düzenlenen 08.04.2010 tarihli yakalama ve üst arama tutanaklarını imzalaması şeklindeki eyleminin TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.