Mahkemesi : ............ ... Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanıklar ... ... ve ... .... hakkında kurulan hükümlere yönelik incelemede;Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüş, 10.07.2009 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yazılmaması mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan,sanık .. .. müdafii ile sanık ... ...'ın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Bulundurulması bizatihi suç teşkil eden suça konu uyuşturucu maddelerin TCK'nın 54/4. maddesi yerine, aynı Kanunun 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan “54/1” ibaresinin çıkarılarak yerine “54/4” ibaresinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık .. .. hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince;Kendisinde herhangi bir uyuşturucu madde ele geçmeyen sanığın, suç tarihlerinde ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisinin bulunduğuna veya haklarındaki hükümler onanan diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine dair somut olay ve olgularla örtüşmeyen, maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, her türlü şüpheden uzak yeterli ve kesin delil bulunmadığı, genel ceza hukukundaki "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.