Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3695 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 565 - Esas Yıl 2016
Mahkemesi : .... Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ... yüzüne karşı verilen hükmün yasa yoluna ilişkin kısmında temyiz süresinin başlangıcının "tefhim ve tebliğden itibaren" şeklinde belirtilmesi suretiyle sanığın yanıltılmış olması ve gerekçeli kararın da sanık müdafii olan ... 05.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olması karşısında, anılan sanık müdafiinin 11.02.2016 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 1- Sanık ... müdafii sıfatıyla duruşmalara katılmayan ve sanık adına düzenlenmiş bir vekaletnamesi olmayan ... anılan sanık yönünden verilen hükmü temyize yetkisinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, adı geçen sanık müdafii olarak temyiz isteminin CMUK'nın 318. maddesine göre REDDİNE, Ele geçen eroin miktarına bağlı olarak suçun konusunun önemi, değeri ve oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, TCK’nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine ve TCK'nın 61/1. maddesindeki ölçütlere göre, temel cezaların alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve aşağıdaki düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii .... ile sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıklar hakkında hükmedilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında TCK'nın "52/2" maddesi yerine "52/4" maddesi ile uygulama yapılması,Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin fıkrasından "52/4" ibaresi çıkartılarak yerine "52/2" ibaresi yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.