Mahkemesi :Çocuk MahkemesiSuç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, patlayıcı madde bulundurmaHüküm : 1- TCK’nın 170/1-c, 35/2, 31/2, 62/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- TCK’nın 174/1-2, 31/2, 62/1, 52/2-4, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet 3- TCK’nın 314/3, 220/6. maddeleri yollamasıyla 314/2, 31/2, 62/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında, bombalamak suretiyle öldürmeye teşebbüs suçundan her zaman bir dava açılması, açılacak bu davanın sonucuna göre; TCK'nın 170. maddesi uyarınca tesis edilip Dairemizce onanan hükümde yer alan cezanın, TCK'nın 42. maddesi uyarınca öldürme suçundan tayin olunacak cezadan mahsup edilmesi mümkün görülmüştür.1- Patlayıcı madde bulundurma ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,2- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;Tüm dosya kapsamına göre; sanığın, TCK’nın 302. maddesi uyarınca hakkında kurulan mahkumiyet hükmü Dairemizce onanan başka dosya sanığı ... ile iştirak halinde, adına hareket ettikleri silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda uzaktan kumandalı el yapımı bombayı birlikte hazırlayıp bir siyasi partinin önündeki kaldırımda bulunan çöp kutusuna ...'ın talimatıyla bıraktığı ve birlikte karşı kaldırıma geçtikleri, ...'ın bombayı patlatmak amacıyla cep telefonuyla 7 kez arama yapmasına rağmen bombanın patlamadığı, olayın meydana geldiği zaman diliminde cadde üzerinden çok sayıda insan ve araç geçişinin olması da nazara alındığında; sanığın silahlı terör örgütünün amaçladığı suçu işlemeye elverişli vahamet arz eder nitelikteki eyleminin TCK'nın 302/1. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 6526 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesindeki görev hususunun da nazara alınmasına, sanık hakkında CMUK'nın 326/son madde ve fıkrası uyarınca örgüt adına suç işlemeden hükmolunan cezanın süresi bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.