Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3143 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3130 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : KYB - 2014/41939Mahkemesi : İstanbul Anadolu 21. Sulh Ceza MahkemesiTarihi : 13.09.2013Numarası : 2012/25 - 2013/1050Muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan sanık S.. E..'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 289/1, 50/1-a, 52/2 ve 62. maddeleri uyarınca 1.500.00 Türk Lirası ve 1.700.00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 21. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.09.2013 tarihli ve 2012/25 esas, 2013/1050 sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre,1- Evde bulunan televizyon vb. eşyalar sanıkla aynı evde yaşayan eşinin borcundan dolayı haczedilmişse de, evlilik birliği içinde ortak kullanılan eşyaların aynı zamanda sanığa ait olması dolayısıyla, sanık hakkında tayin olunan cezasından 5237 sayılı Kanunun 289/1-son cümlesi gereğince indirim yapılmamak suretiyle fazla ceza tayininde,2- Muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun cezasının 5237 sayılı Kanunun 165/1. maddesi uyarınca üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezası olması ve aynı Kanunun 52/1. maddesinde ise, “Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hâzinesine ödenmesinden ibarettir.” hükümlerinin yer alması karşısında, sanık hakkında hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, herhangi bir teşdit sebebi ve farklı uygulamanın gerekçesi gösterilmeden adlî para cezasının alt sınırın üzerinde belirlenmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 27.01.2014 ve 2014/2187/6605 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.02.2014 tarih ve 2014/41939 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 21. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.09.2013 tarih, 2012/25 esas ve 2013/1050 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca bozma nedenine göre uygulama yapılarak;Sanığa muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen 3 ay hapis cezasının yanındaki temel gün adli para cezasının alt sınırdan 5 gün olarak tayinine, sanığın malın sahibi olması nedeniyle TCK’nın 289/1-2. cümlesi uyarınca cezaları yarı oranında indirilerek 1 ay 15 gün hapis ve 2 gün adli para cezası, TCK’nın 62/1. maddesinin uygulanması ile 1/6 oranında indirilerek 1 ay 7 gün hapis ve 1 gün adli para cezası, kısa süreli hapis cezası TCK’nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdiren 20 TL’den adli para cezasına çevrilmesi ile sonuç olarak 740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına; 1 gün adli para cezası ise TCK’nın 52/2. maddesine göre günlüğü takdiren 20 TL’den hesaplanmak suretiyle sonuç olarak 20 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.