Tebliğname No : KYB - 2013/367342Mahkemesi : Bakırköy 9. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 16.02.2011Numarası : 2009/969 - 2011/97 Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suçundan sanık Ö.. D..'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 268. maddesi yollamasıyla 267/1, 269/3-c maddesi uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının sonucu olarak aynı Kanunun 53/1-2. maddesinin sanık hakkında tatbik edilmesine dair, Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2011 tarihli ve 2009/969 esas, 2011/97 sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre;1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/3. maddesinde yer alan “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın anılan maddenin 1. fıkrası (c) bendindeki hakları koşullu salıvermeye kadar kullanamayacağının infazda tereddüte yol açmayacak şekilde açıkça belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,2- Sanığın Giresun Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği 27.10.2008 tarihli dilekçesinde, hükmen tutuklu olarak bulunduğu davada kardeşi E.. D..'ın kimlik bilgilerini kullandığını ifade ettiği, sanığın kimlik bilgilerini kullandığı mağdur E.. D..'ın nitelikli silahla yağma suçundan yargılandığı Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.12.2007 tarihli mahkumiyet kararının infazına bahse konu kararın Yargıtay temyiz incelemesinde onandığı 29.01.2009 tarihinden sonra başlanacağı, bu itibarla sanık hakkında iftira suçuna ilişkin etkin pişmanlık kurumunun düzenlendiği 269/3-b maddesi gereğince hükmolunacak cezadan yarı oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar tesisinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 15.11.2013 gün ve 2013/16886/69487 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.11.2013 gün ve 2013/367342 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:İftira suçunda etkin pişmanlık indirimini düzenleyen TCK’nın 269/3. maddesi uygulamasında; (a) bendindeki “Etkin pişmanlığın, mağdur hakkındaki hükümden önce gerçekleşmesi” halinden, iddianamenin kabulünden mağdur hakkındaki hükmün kesinleşmesine kadar olan dönemin; (b) bendindeki “Etkin pişmanlığın, mağdurun mahkûmiyetinden sonra gerçekleşmesi” halinden, mağdur hakkındaki hükmün kesinleşmesinden cezanın infazına başlanmasına kadar olan dönemin anlaşılması gerektiği belirlenerek yapılan incelemede;Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma istekleri incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçeyle yerinde ve CMK’nın 309/4-c-d maddesi kapsamında olduğu görüldüğünden, Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2011 tarih ve 2009/969 esas, 2011/97 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre uygulama yapılarak; 1) Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan verilen temel ceza, etkin pişmanlığın mağdur hakkındaki hükümden önce gerçekleşmiş olması sebebiyle TCK’nın 269/3-a maddesi uyarınca 2/3 oranında indirilerek sonuçta 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,2) TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise 2. fıkra gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, Kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.