Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2919 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18422 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : KYB- 2013/387174Mahkemesi : İstanbul 54. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 21.05.2013Numarası : 2010/445 - 2013/330 Suç uydurma suçundan sanıklar Ü.. A.. ve Ö.. Ş..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 271/1, 50/1-a ve 62. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, sanık Ö.. Ş..’in, resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206/1, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 tarihli ve 2010/445 esas, 2013/330 sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre:1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun suç üstlenme başlığı altındaki 270/1. maddesinde yer alan “Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir”, hükmüne ve aynı Kanunun suç uydurma başlığı altındaki 271. maddesinde yer alan “İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir”, hükmüne aykırı şekilde eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 270/1. maddesi gereğince sanık Ö.. Ş..’in yetkili makamlara aracı kendisinin kullandığını söyleyerek suç üstlenme suçunu ika ettiği, diğer sanık Ü.. A..’nun da bu suça iştirak ettiği hâlde, suç uydurma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulmasında,2- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 226/1. fıkrasında yer alan “Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez”, hükmüne aykırı şekilde, sanıklar hakkında Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığının 05.10.2010 tarihli, 2010/8060 esas, 2010/3071 sayılı iddianamesinde suç üstlenme ve buna iştirak etmek suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 270/1-1. cümlesine göre cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açıldığı hâlde; ek savunmaları tespit edilmeden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 271. maddesinden cezalandırılmalarına karar verilmesinde,3- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 44/1. maddesine göre, “İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.” hükmüne göre, Sanık Ö.. Ş..’in gerçeğe aykırı bildirimde bulunma eyleminin tek olduğu ve eylemine en ağır olan cezanın uygulanması gerektiği hâlde, suç uydurma suçu yanında ayrıca resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 02.12.2013 tarih ve 2013-17935/72737 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.12.2013 tarih ve 2013/387174 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki 2 ve 3 nolu bozma istekleri incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.05.2013 tarih, 2010/445 esas ve 2013/330 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Tebliğnamedeki 2 nolu bozma sebebi kapsamında, hükümlüler hakkındaki suç uydurma suçu bakımından; bozma nedeni savunma hakkını kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemine ilişkin olduğundan, CMK’nın 309/4-b maddesi uyarınca yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre verilecek hükümdeki cezanın, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamayacağı da gözetilerek müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, bozma nedenine göre tebliğnamedeki 1 nolu bozma isteği konusunda karar verilmesine yer olmadığınaTebliğnamedeki 3 nolu bozma sebebi kapsamında, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu bakımından; CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca uygulama yapılarak; hükümlü Ö.. Ş..’in cezasının kaldırılmasına,Dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.