Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2561 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11452 - Esas Yıl 2012
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiDava : Genel kurul kararlarının iptali talebi Dava tarihi : 02.02.2009 Hüküm : Genel kurul toplantılarının iptaline yer olmadığınaDosya incelenerek gereği düşünüldü: Davalı derneğin 13.01.2007 tarihli genel kurul toplantısının, yönetim kurulu kararı alınmadan yapılması sebebiyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 73 ve 77 maddelerinin ihlal edildiğinden bahisle 5253 sayılı Dernekler Kanununun 32/b maddesindeki "Mahkemece, kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak yapılan genel kurul toplantılarının iptaline de karar verilebilir." şeklindeki düzenleme uyarınca açılan davada mahkemece 13.01.2007 tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantılarının iptaline yer olmadığına karar verilmiş ise de; 5253 sayılı Dernekler Kanununun 32/b maddesinin, 08.02.2008 tarihli ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 558. maddesi ile değiştirildiği ve maddede öngörülen adli para cezasına ilişkin müeyyidenin idari para cezasına dönüştürüldüğü, her ne kadar bu yasa değişikliğinden önce genel kurul toplantılarının ceza mahkemelerince iptal edilmesi gerektiğine dair Yargıtay kararları mevcut ise de, değişiklikten önce maddede öngörülen müeyyidenin adli para cezası olması ve maddede yer alan "mahkemece" ibaresinde bir açıklık bulunmaması karşısında, adli para cezasının sonucu olarak, iptal kararlarının da ceza mahkemelerince verilmesi gerektiği anlamı ortaya çıkmakta, ancak somut olayda genel kurul toplantısının yapıldığı 13.01.2007 tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan 5728 sayılı Kanunla değişik 5253 sayılı Kanunun 32/b maddesinde öngörülen müeyyidenin idari para cezası olması dikkate alındığında, artık genel kurul toplantılarının ceza mahkemelerince iptaline karar verilmesinin de imkansız hale geldiği, zira bu konuda kanunda bir açıklık bulunmadığı, öte yandan anılan Kanunun 17. maddesinde yer alan "Derneklerin iş ve işlemlerinde, bu Kanun ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile bunlara dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerin hükümlerine aykırılık tespit edilmesi halinde, konusu suç teşkil etmeyen hata ve noksanlıkların mülki idare amirinin yazılı istemi üzerine, ilgili dernek tarafından otuz gün içerisinde giderilmesi zorunludur." biçimindeki düzenleme ile 18. maddesinde yer alan "Bu Kanunla ilgili olarak hukuk mahkemelerinde bakılacak davalarda basit yargılama usulü uygulanır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, idari para cezasını gerektiren ve suç teşkil etmeyen eyleme ilişkin olarak davanamede yer alan talep konusunda ceza mahkemesi tarafından bir karar verilemeyeceği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.