Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2149 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1816 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : . Ağır CezaSuç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmaDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen kararlara yönelik yapılan incelemede;Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 20.03.2012 tarih ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, inceleme yapılmasına yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesine,2- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2- Sanıklar ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların, sanık ....'a ait kişisel eşyalarının da olduğu çantada bulunan uyuşturucu maddeyle ilgileri olduğuna ve adı geçen sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna iştirak ettiklerine dair, savunmalarının aksine, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığının anlaşılması karşısında "şüpheden sanık yaralanır" ilkesi gereğince, beraatlerine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetlerine hükmedilmesi,Kanuna aykırı, sanıklar ...'in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.