Mahkemesi : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünübozmak, silahlı terör örgütüne yardımHüküm : 1- Sanık... hakkında; TCK'nın 302/1,53/1-2, 58/9, CMUK'nın 307/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- Sanık ... hakkında; TCK'nın 314/3 ve 220/7. maddeleri yollaması ile 314/2, 220/7-son, 53/1-2, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım suçundan kurulan hükme ilişkin incelemede;Sanık hakkında öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK'nın 220/7-son cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince arttırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığınn yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2- Sanık... hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında kazanılmış hak saklı tutulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi yerine 5271 sayılı CMK'nın halen yürürlüğe girmeyen 307/4. maddesiyle uygulama yapılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında kazanılmış hakka ilişkin bölümden "CMK'nın 307/4. maddesi" ibaresinin çıkartılarak yerine "1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.