Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne yardım etmeHüküm : 1- Sanıklar ..., ..., ... hakkında: TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- Sanıklar ... ve ... hakkında: TCK'nın 314/3 ve 220/7. maddeleri yollaması ile 314/2, 220/7-son, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyetTemyiz edenler : 1- Sanıklar ..., ..., ... müdafileri, 2- Sanıklar ... ve ...Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Usulüne uygun tebligata rağmen sanık ... müdafiinin duruşmaya gelmediği ve geçerli bir mazeret de bildirmediği anlaşıldığından, tüm sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılan incelemede;1- Sanıklar ..., ..., ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümlere ilişkin incelemede;Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ...'in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2- Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;Sanık ... müdafii ile sanık ...'in diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sansasyonel eylem yapmak amacıyla ihtiyaç duyulan malzemelerin alımı için Cudi (K) .... bilgisi dahilinde ... tarafından gönderilen 1000 TL paranın PTT şubesinden ... tarafından çekilerek eylemlerde kullanılmak üzere sanık ...'a verilmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanıkların eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan 3713 sayılı Kanunun 8/1 ve hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6415 sayılı Kanunun 4. maddelerinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçunu oluşturacağı gözetilerek, hukuki durumlarının TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca, suçun işlendiği zamandaki Kanun ile sonradan yürürlüğe giren Kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki Kanuna göre hükmedilecek cezalar belirlendikten sonra sanıkların lehine olan Kanunun tespiti ile uygulanmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı icabettirmiş, sanık ... müdafii ile ...'in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanıklar hakkında CMUK'nın 326/son madde ve fıkrası uyarınca ceza süresi bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.