Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 154 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13432 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmaHüküm : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Uyuşturucu madde ticareti yapma suçu bakımından:a)Tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanığın savunmasının aksine, ele geçen kişisel kullanım miktarındaki uyuşturucu maddeyi satma veya başkalarına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair, ihbar tutanağı dışında, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,b)Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nce suça konu maddelerden alınan numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2-Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu bakımından:Mevcut belge ve deliller, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından yeterli görülmediğinden, öncelikle, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;a)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,b)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”, c)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra yükümlülüklerini ihlal ettiği iddia edilen sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla TCK'nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu bakımından diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.