Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 151 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9928 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 292/1 ve 293. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın cezasının aynı Kanunun 58/6-7. maddeleri gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına dair Kandıra Sulh Ceza Mahkemesinin 13.10.2011 tarihli ve 2011/307 esas, 2011/869 sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre;1- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108/1-c maddesinde, tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında, sanığın adlî sicil kaydında birden fazla mahkûmiyet hükmünün bulunması nedeniyle, hangi sabıkası sebebiyle tekerrür koşullarının oluştuğunun ve hangi kayıt dolayısıyla mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına karar verildiğinin hükümde gösterilmemesinde,2- 13.10.2011 tarihli son celsede hazır bulunan sanığa 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 216. maddesi uyarınca son söz verilmeyerek savunma hakkının kısıtlanmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 13.06.2013 tarih ve 2013/9683/37445 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.06.2013 tarih ve 2013/218119 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1) 13.10.2011 tarihli son oturumda hazır bulunan sanığın savunması ve ek savunması alınmasını müteakip duruşmanın bitirilmesi karşısında; son konuşma hakkı kendisine verilen sanığa son söz de verilmiş kabul edileceğinden, buna ilişkin tebliğnamedeki 2 numaralı bozma isteminin REDDİNE, 2) Her ne kadar tebliğnamenin 1 numaralı bendinde “…….sanığın adli sicil kaydında birden fazla mahkumiyet hükmünün bulunması nedeniyle, hangi sabıkası sebebiyle tekerrür koşullarının oluştuğunun ve hangi kayıt dolayısıyla mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına karar verildiğinin hükümde gösterilmemesi…….” gerekçesiyle bozma isteminde bulunulmuş ise de; adli sicil kaydında yer alan bütün ilamlardaki suç tarihlerinde hükümlünün onsekiz yaşını doldurmadığı ve TCK’nın 58/5. maddesi hükmü gereği tekerrüre esas alınamayacakları hususu gözetildiğinde; kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki 1 nolu bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçeyle yerinde görüldüğünden, Kandıra Sulh Ceza Mahkemesinin 13.10.2011 tarih, 2011/307 esas ve 2011/869 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak; 5237 sayılı TCK’nın tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin 4 ve 5. fıkraların hükümden çıkartılmasına, diğer kısımlarının aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.