Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14910 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5381 - Esas Yıl 2012





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, kasten yaralama, görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar verme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapmaHüküm : 1- Sanık ... hakkında; a) 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet b) TCK’nın 86/1-3-c, 87/3, 31/3, 62, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet c) TCK’nın 265/1-3, 31/3, 62, 3713 sayılı Kanunun 5/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet d) Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve mala zarar verme suçlarından; Beraat 2- Sanık ... hakkında; 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,2- Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, kasten yaralama, görevi yaptırmamak için direnme ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma; sanık ... hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;a) Sanık ... yönünden;Sanığın örgüt adına işlediği kasten yaralama suçlarının, hükümden sonra yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ekli 2911 sayılı Kanunun 34/A maddesi ve 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;Suç için gereken saik de nazara alındığında, 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun, aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği ve terör örgütünün propagandasına dönüştürülen gösteri yürüyüşünde kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması ve görevi yaptırmamak için direnme eylemlerinden açılan davaların, sanığın kast ve saiki dikkate alındığında, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklaması olarak kabul edilemeyeceğinden aynı Kanunun geçici 2/1. maddesi gereğince hükmü veren mahkemeye gönderilmeyip incelenmesi gerektiği anlaşılmakla;aa) Sanığın katıldığı dosya kapsamı ile sabit olan ve silahlı terör örgütünün propagandasının yapıldığı ve sonrasında görevli memurlara taş atmak ve kasten yaralamak suretiyle saldırılarak gerçekleştirilen direnme eylemine ilişkin gösterinin, örgütün talimatıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, bu hususta örgütsel çağrı yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan ve eylemin sebebi, işleniş şekli ve niteliği itibariyle örgüt adına işlenip işlenmediği tartışıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile beraat kararı verilmesi,bb) Hükümden sonra yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 4. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 5/3. maddesi gereğince cezanın arttırılamayacağının gözetilmesinde zorunluluk bulunması karşısında anılan madde gereğince artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini, cc) Hükümden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 105/2-b maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 13. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininin gerekmesi,b) Sanık ... yönünden;Sanığa yüklenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunun tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre; hükümden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,c) Her iki sanık yönünden;Hükümden sonra yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 8. maddesi ile CMK'nın 250. maddesine eklenen 4. fıkra hükmü ile 6352 sayılı Kanunun 75. maddesiyle değişik 3713 sayılı Kanunun 10. maddesinin usul ve görev hususuna ilişkin son fıkrası hükmünün gözetilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.