Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıHüküm : TCK'nın 267/8 yollamasıyla 267/1, 269/2, 53/1-3, 58/6-7. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine, “iftira” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş, sanığın gerçek kimliğinin parmak izi araştırması sonucunda ortaya çıkmasına karşın iftirasından döndüğünden bahisle TCK'nın 269/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;Sanığın eyleminin TCK’nın 268. maddesinde düzenlenen suçu oluşturmasına ve mahkemenin kabulünün de bu yönde olmasına rağmen, temel cezanın tayininde anılan maddenin yanlış gösterilmesi sureti ile CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün TCK 267/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümdeki delalet maddesinin "267/8" yerine "268" yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.