Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1319 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17590 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 9 - 2013/55978Mahkemesi : Silifke 2. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 08.11.2012Numarası : 2012/316 - 2012/524 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıma Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak,1- Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etme eyleminin TCK'nın 267. maddesinde düzenlenen "iftira suçunu", işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise anılan Kanunun 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu, suç soruşturma veya kovuşturması için düzenlenenler dışındaki diğer resmi belgelerin düzenlenmesi aşamasında görevlilere kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunma eyleminin ise TCK'nın 206/1. maddesinde öngörülen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı;Somut olayda; Sanığın çalıntı olduğu tespit edilen motorsiklet ile seyir halinde iken yapılan kontrolde sürücü belgesiz araç kullanması nedeniyle trafik ceza tutanağı düzenlendiği sırada görevlilere kendi kimlik bilgileri yerine F.. A..'ın kimlik bilgilerini vererek tutanağa imza atması şeklinde gelişen olayda sanığın işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla F.. A..'a ait kimlik bilgilerini kullanmasının TCK'nın 268. maddesinde tanımlanan "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu oluşturacağı ve anılan madde yollamasıyla TCK'nın 267/1. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabule göre de;a- TCK'nın 267. maddesinin 7. fıkrasının Anayasa Mahkemesinin 17.11.2011 tarih ve 2010/115-2011/154 sayılı kararıyla iptaline karar verilip söz konusu kararın 17.03.2012 tarih ve 28236 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak hükümden sonra 17.03.2013 tarihinde yürürlüğe girdiği ve iptal edilen fıkra ile ilgili yasal bir düzenlemenin de yapılmamış olması karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, b- Sanığın soruşturma başladıktan fakat dava açılmadan önce Cumhuriyet savcılığında alınan savunmasında iftirasından dönmesi nedeni ile TCK'nın 269/2 yerine somut olayda uygulanma olanağı bulunmayan aynı kanunun 269/4-b maddesi uyarınca indirim yapılmasıBozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.