Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Muhafaza görevini kötüye kullanmaHüküm : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "27.08.2010" yerine "11.11.2010" yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.27.04.2011 tarihinde istinabe suretiyle İstanbul 5. Sulh Ceza Mahkemesinde alınan beyanında davaya katılma talebinde bulunan şikayetçinin, katılma istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemişse de, şikayetçinin suçtan zarar gördüğü bu nedenle davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı olduğu anlaşıldığından CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;01.12.2008 tarihinde haciz işlemi yapılarak sanığa yediemin sıfatıyla teslim edilen hacizli malların satışı için haczin yapıldığı iş yerine gidildiğinde mahcuzların yerinde bulunmadığı 27.08.2010 tarihli tutanakla tespit edilmiş ise de; İİK'nın 106 ve 110. maddeleri gereği hacizli taşınır malların hacizden itibaren bir yıllık süre içerisinde satışının istenmemesi halinde haczin başka bir işleme gerek kalmaksızın kalkacağı ve bu nedenle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun hukuka aykırılık öğesinin oluşmayacağı dikkate alınarak İcra ve İflas Kanuna göre icra muamelesi ve süreyi durduran halin gerçekleşip gerçekleşmediği hususu ile hacizli malların arkadaşına ait bir depoda mevcut olduğunu beyan eden sanığın savunmasının doğruluğu araştırılıp mahcuz mallar üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunup bulunmadığı malların suç tarihi itibariyle mevcut olup olmadığı da belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.