Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Terör örgütünün propagandasını yapma, tehditHüküm : 1- 3713 sayılı Kanunun 7/2 ve TCK'nın 62, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- TCK'nın 106/2-d, 62, 53/1-2-3, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü: A- Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;1- Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sırasında davaya konu olan tehdit suçunun tefrik edilerek ayrı bir soruşturma numarasına kaydedildiği ve CMK'nın 250. maddesi ile görevlendirilmiş Cumhuriyet Başsavcılığı vekilliğine görevsizlik kararı ile sadece terör örgütü propagandasını yapma suçuna ilişkin soruşturma evrakının gönderildiği, evrakın gönderildiği Cumhuriyet Başsavcılığınca sadece propaganda suçundan dava açılması gerekirken tehdit suçundan da dava açıldığının anlaşılması karşısında; soruşturma aşamasında tefrik edilen tehdit suçuna ilişkin soruşturmanın akıbeti araştırılıp bir kesin hükümle sonuçlandırıldığının anlaşılması halinde davanın reddine, derdest olduğunun anlaşılması halinde ise birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de;Atılı suçun, bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği hususunun ne şekilde gerçekleştiği karar yerinde tartışılıp açıklanmadan tayin olunan cezanın 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırılması,B- Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;Sanığa yüklenen suçun tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre; hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininin gerekmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.