Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1274 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 9 - 2011/162512Mahkemesi : Adana 8. Ağır Ceza MahkemesiTarihi : 10.02.2011Numarası : 2010/69 - 2011/25Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, görevi yaptırmamak için direnmeDosya incelenerek gereği düşünüldü:Hükmedilen cezaların süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK'nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde; Hükme dayanak yapılan 3713 sayılı Kanunun 2/2. maddesindeki "ve örgüt mensupları gibi cezalandırılırlar" ibaresi hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 74. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan maddenin yürürlükten kaldırılmasından önce 01.06.2005 tarihinde kabul edilen 5237 sayılı TCK'nın genel hüküm niteliğinde olup aynı hususu düzenleyen 220/6. maddesi hükmü karşısında bu husus sonuca etkili görülmemiştir.Sanığın örgüt adına işlediği görevi yaptırmamak için direnme suçunun hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı ve sanığın kastı da dikkate alındığında; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklaması yöntemi olarak kabul edilemeyecek olan TCK'nın 265/1. maddesine uygun gösteri yürüyüşü sırasında işlenen "görevi yaptırmamak için direnme" eyleminden açılan davaya ilişkin dosyanın 6352 sayılı Kanunun geçici 2/1. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemeye gönderilmeyip incelenmesi gerektiği anlaşılmakla,Sanık müdafiinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;a- Örgüt adına suç işlemekten kurulan hüküm yönünden, hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 85. maddesiyle TCK'nın 220/6. maddesinde yapılan değişiklik, direnme suçundan kurulan hüküm yönünden ise anılan Kanunun 105/2-b maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 13. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,b - 3713 sayılı Kanunun 5532 sayılı Kanunla değişik 5/2. maddesi hükmüne göre; suçun örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması dolayısıyla ilgili maddesinde cezanın artırılmasının öngörülmesi halinde sadece bu madde hükmüne göre cezada artırım yapılacağı ve artırım oranının 2/3 den az olamayacağı, TCK'nın 265/4. maddesinde ise bu suçun örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması sebebiyle cezanın artırılacağına ilişkin bir hüküm bulunmayıp, örgütün korkutucu gücünden yararlanılarak veya silahla işlenmesi durumunda artırımın öngörüldüğü, tüm dosya içeriğine göre suçun örgütün korkutucu gücünden yararlanılarak işlendiğine dair delil de bulunmadığı ancak suçun silahla işlendiğinin anlaşılması karşısında; TCK’nın 265/1-3. maddesi uyarınca tayin olunan cezanın, önce suçun silahla işlenmesi nedeniyle anılan Kanunun 265/4. maddesi uyarınca yarı oranında artırılıp, sonra da, anılan suçun 3713 sayılı Kanunun 4. maddesinde sayılan suçlardan olması sebebiyle aynı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca yarı oranında artırılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,2- Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;Sanığa yüklenen suçun tarihi, işlenme yöntemi ve temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre; hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayinininde zorunluluk bulunması,Bozmayı icabettirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.