Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12551 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6855 - Esas Yıl 2014
Sayı : KYB-2014/301694Mahkemesi : İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza MahkemesiTarihi : 14.05.2014Numarası : 2014/715 Değişik İşİftira suçundan şüpheli N.. H.. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.02.2014 tarihli ve 2014/19565 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanınca verilen 14.05.2014 tarihli ve 2014/715 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre, “iftira suçundan şüphelinin karşı tarafın dilekçesini hakime havale ettirmeden dosyaya konulduğu iddiası doğrudan şikayetçiye yönelik bulunmadığından ve bu sözlerini şüphelinin Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmada da tekrarlamış olduğu ve iftira suçunun unsurlarının bulunmadığı ve dolayısıyla hukuka aykırı fiil isnadının söz konusu olmadığından” bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de şüphelinin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına 13.12.2012 tarihinde vermiş olduğu şikayet dilekçesinde sahte olarak düzenlendiği iddia edilerek hakime havale ettirilen belge konusunda müşteki M.. T..’un asli fail, Avukat A.. Y.. ile İ.. K..’nun azmettirici olduğunu beyan ettiği, yine 13.12.2012 tarihli savcılık beyanında sahteliği iddia olunan belgenin müşteki M.. T.. tarafından düzenlendiğini, şikayetçi olduğunu beyan ederek müşteki hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/109422 soruşturma numarası üzerinden soruşturma başlatılmasını sağladığı, bahse konu soruşturmada müşteki hakkında 23.01.2013 tarihinde 2013/3329 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, şüpheli tarafından müşteki aleyhine Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan haksız fiilden dolayı tazminat talebinin de 20.06.2014, 2013/254 esas, 2014/338 sayılı karar ile esastan ret edildiğinin anlaşılması karşısında, tüm dosya kapsamında toplanan delillerin iftira suçundan kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu gibi bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 15.08.2014 tarih ve 2014/16011/54475 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.09.2014 tarih ve 2014/301694 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/715 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.