Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12547 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6854 - Esas Yıl 2014





Sayı : KYB-2014/301670Mahkemesi : Bahçe Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 19.02.2014Numarası : 2013/50 Esas - 2014/69 Kararİftira suçundan sanık H.. M.. G..ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanunun 58/1. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Bahçe Asliye Ceza Mahkemesinin 19.02.2014 tarihli ve 2013/50 esas, 2014/69 sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre;1- İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın maddi vakalara dayanarak yaptığı şikayetin hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu ve iftira suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,2- 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 23. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerine karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı” şeklinde yapılan değişiklik ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasası’nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasa’ya eklenen “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklindeki geçici 2. maddesi göz önünde bulundurulduğunda, ayrıca Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 2013/2030 esas, 2013/40784 karar sayılı içtihadı doğrultusunda, sanığın tekerrüre esas alman Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 29.07.2011 tarihli ve 2010/1986 esas, 2011/1792 sayılı kararı ile kesin olarak hükmedilen önceki para cezasının 3000,00 Türk Lirası olduğu nazara alındığında, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 14.08.2014 tarih ve 2014/15958/54190 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.09.2014 tarih ve 2014/301670 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğündün, Bahçe Asliye Ceza Mahkemesi'nin 19.02.2014 tarih, 2013/50 esas ve 2014/69 sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK'nın 309/4-d maddesi uyarınca bozma nedenine göre uygulama yapılarak;Hükümlünün beraatine ve cezanın çektirilmemesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.