Tebliğname No : KD - 2014/313728İtiraz Edilen Daire Kararı : 04.04.2013 tarih ve 2013/1559 – 2013/5254 sayılı onama kararıİtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.11.2010 tarih 2006/720-2010/602 sayılı kararıSuç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı ve ekindeki dava dosyası, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçundan açılan davanın yargılaması sonunda kurulan mahkumiyet hükmü sanık tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 04.04.2013 tarih ve 2013/1559 – 2013/5254 sayılı kararı ile “Onanmasına” karar verilmiştir.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 24.09.2014 tarihli itiraz dilekçesinde;“Sanık hakkında; 14.09.2005 tarihinde içerisinde üç kişinin bulunduğu plakasız bir aracın İsmail Şahin'in kullandığı Audi marka araca kaza süsü vermek amacıyla çarparak şoförün hasar tespiti amacıyla araçtan inip etrafa bakmasını fırsat bilen sanıklardan birisinin ilgiliyi oyaladığı sırada diğerinin kontak anahtarı üzerinde olan aracı çalıştırarak yapılan hırsızlık eylemi sonrasında bir benzinciden bedelini vermeden benzin alıp kaçmalarını takiben yapılan ihbar üzerine yakalanan sanığın, gerek zabıta işlemleri sırasında gerekse Cumhuriyet Savcılığında alınan 15.09.2005 tarihli savunmasında ve aynı tarihli sorgu sırasında mahkemede ismini gerçekte amcası olan Kürşat Gül olarak beyan ettiği, yapılan soruşturma sonrasında gerçek kimliğinin F.. G.. olduğunun anlaşılması üzerine diğer sanık Erdal Güvenç ile birlikte haklarında Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2005 tarih ve 2005/663 sayılı iddianamesi ile "resmi belgenin düzenlenmesi sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak" suçundan TCK'nın 206, 43, 53. maddeleriuyarınca sulh ceza mahkemesine dava açılıp yargılama sonrasında verilen hükmün, eylemin TCK'nın 268 maddesi delaletiyle 267/1. maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile bozulması sonrasında görevsizlikle Asliye Ceza Mahkemesine intikal eden dosya üzerinden verilen mahkumiyet hükmü 11.Ceza Dairesinin 14.04.2014 tarihli hükmü ile onanarak kesinleşmiştir.Ayrıca sanık hakkında başka bir dosya üzerinden hırsızlık suçundan yapılan yargılama sırasında yapılan ihbar üzerine önceki yargılamadan habersiz olarak 29.09.2006 tarih ve 2006/1099 sayılı iddianame ile "başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak" suçundan TCK'nın 268. maddesi delaletiyle 267/1, 53 maddeleri uyarınca açılan davanın itiraza konu Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/720 esas ve 2010/602 karar sayılı dosyası üzerinden yürütülerek verilen mahkumiyet hükmü Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04.04.2013 tarih ve 2013/1559 Esas, 2013/5254 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş olup, sanık hakkında aynı fiil nedeniyle açılmış bir dava bulunduğundan ikinci kez açılan ve mükerrer olduğu anlaşılan bu davanın CMK'nın 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekçesi ile” Dairemiz onama kararına karşı itirazda bulunmuştur.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Dairemiz arasındaki uyuşmazlık, sanık hakkında mükerrer dava bulunup bulunmadığına ilişkindir.İtiraz, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelendiğinde;Sanık hakkında Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2005 tarih ve 2005/663 sayılı iddianamesi ile "resmi belgenin düzenlenmesi sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma" suçundan TCK'nın 206, 43, 53 maddeleri uyarınca Tekirdağ Sulh Ceza Mahkemesine dava açıldığı, yargılama sonrasında verilen mahkumiyet hükmünün temyizi üzerine, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 06.12.2011 tarihli kararı ile eylemin TCK'nın 268. maddesi delaletiyle 267/1 maddesi kapsamında kaldığı gerekçesiyle bozulduğu ve anılan dosyanın bozma sonrası görevsizlikle Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği, sanık hakkında Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.10.2012 tarih 2012/353-366 sayılı kararı ile TCK’nın 268. maddesi delaletiyle 267/1. maddesince hükmolunan mahkumiyet hükmünün 11.Ceza Dairesinin 14.04.2014 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği, ayrıca sanık hakkında aynı olaya ilişkin olarak Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 29.09.2006 tarih ve 2006/1099 iddianamesi ile "başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma" suçundan TCK'nın 268. maddesi delaletiyle 267/1, 53 maddeleri uyarınca Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı ve yapılan yargılama neticesinde Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.11.2010 tarih ve 2006/720 esas 2010/602 sayılı kararı ile TCK’nın 268. maddesi delaletiyle 267/1, 62. maddesi uyarınca mahkumiyetine hükmedildiği ve mükerrer dava nedeniyle sanık hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.KARAR:1- Sanık hakkında Dairemizin itiraz edilen “onama” kararının kaldırılmasına,2- Sanığın temyizine ilişkin incelemede;Aynı fiil nedeniyle sanık hakkında Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/353 esasına kayıtlı davanın açıldığı ve anılan Mahkemenin 18.10.2012 tarih ve 2012/366 sayılı kararıyla hükmolunan mahkumiyetin Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 14.04.2014 tarihli onama kararıyla kesinleştiği anlaşıldığından, mükerrer dava nedeniyle CMK'nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,Kanuna aykırı sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 05.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.