Tebliğname No : 9 - 2013/196469Mahkemesi : Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 15.01.2013Numarası : 2012/640 - 2013/22 Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, terör örgütünün propagandasını yapma Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemeden kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığın örgüt adına işlediği silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunun hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında kalması nedeniyle silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekten cezalandırılmasının dayanağını oluşturamayacağından sanık hakkında aynı olaya ilişkin olarak 2911 sayılı Kanunun 33/c maddesi uyarınca açılan davanın 02.11.2010 tarihli oturumda tefrikine karar verildiği anlaşılmakla, anılan davanın akibeti araştırılarak dosyanın getirtilip incelenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,2- Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; Kanun koyucunun “sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ifadesiyle, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından; düşünce ve kanaatin içeriğinden çok açıklama yöntemini dikkate aldığı, cezanın tür ve miktarı itibariyle bir sınırlama yanında suçların tek tek sayılması yerine, düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek suçların işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.Kanun koyucunun yukardaki amacı gerçekleştirmeye çalışırken daha genel ve imkanlara işaret eden ifade biçimleri yerine “yöntem” ifadesini tercih etmesi üzerinde durulmalıdır. Bir amaca ulaşmak için izlenen yol, usul ve metot gibi anlamlara gelen “yöntem” ifadesi, Kanunun geçici 1. maddesi çerçevesinde ele alındığında, korunmak istenenin; her türlü düşünce ve kanaat açıklama biçimi olmadığı, aksine; bir eylemin bu kapsamda kalabilmesi için meşru olan ve düşünce ve kanaat açıklaması bağlamında mutad olan bir yöntemle işlenmiş olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buradan hareketle, eylemin işleniş yönteminin bizzat ayrı bir suç oluşturduğu veya düşünce ve kanaati açıklamak bakımından mutad kabul edilemeyecek olması halinde geçici 1. madde hükmü uygulanamayacaktır. 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde ifadesini bulan ve başkaca yazım biçimleri arasından tercih edilen “düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ibaresi bu ilkeler ve Kanunun genel gerekçesi çerçevesinde değerlendirildiğinde sanığın 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesine uygun olduğu kabul edilen eyleminin mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu kabul edilip, sanığa yüklenen suçun tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanık hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan açılan davaya ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.