Taksirle ölüme neden olmak suçundan sanık Mustafa'in 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 85/1, 62, 50/1-a, 52/1-2. maddeleri gereğince 12.000 yeni Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, M... 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2007 tarihli ve 2006/1177 esas, 2007/642 sayılı kararının infazı sırasında, adli para cezasını ödememesi sebebiyle hükümlü hakkında verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına dair, aynı Mahkemenin 06.12.2007 tarihli ve 2006/ 1177 esas, 2007/642 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2008 tarihli ve 2008/43 değişik iş sayılı kararını müteakip, 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 4. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 50/6. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle bir karar verilmesi talebinin reddine dair, Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.04.2008 tarihli ve 2006/1177 esas, 2007/642 sayılı ek kararına yönelik itirazın keza reddine dair, Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.04.2008 tarihli ve 2008/282- değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, Yargıtay 4. Ceza dairesinin 30.04.2008 tarihli ve 2008/3448-7736 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanunun 50/6. maddesinde yer alan "yaptırımın" ibaresi "tedbirin" olarak değiştirilmiş 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkraları yeniden düzenlenmiş ve 10. fıkrası yürürlükten kaldırılmış olup, kanun değişikliğinin doğrudan hükmedilen ve hapisten çevrilen adli para cezalarının infazına ilişkin farklı rejimleri ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirildiği, adli para cezalarının tamamının bu değişiklikten sonra 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinde belirtilen yönteme uygun biçimde infaz edileceği, bu değişiklikten sonra hapisten çevrilen adli para cezasının yerine getirilmemesi durumunda 5237 sayılı Kanunun 50/6. maddesinin uygulanamayacağı, bir başka deyişle hükmü veren mahkemenin kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen çektirilmesine karar veremeyeceği gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 20.06.2008 gün ve 35420 sayılı Kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay C. Başsavcılığının 16.07.2008 gün ve 138646 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.04.2008 tarih ve 2008/282 değişik iş sayılı kararının CMUK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.