MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacılar, davalıların murisine ait ... plakalı ticari takside 01/01/2001 - 30/11/2011 tarihine kadar şoför olarak çalıştıklarını, günlük yevmiyesinin 100 TL olduğunu yemek ücretinin davalıların murisinin karşıladığını, davalıların murisi ölünce taksinin satıldığını davacıların işine son verildiğini iddia ederek işçilik alacaklarınınödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacılar vekili, davacıların, davalıların murisine ait ... plakalı ticari takside 01/01/2001 - 30/11/2011 tarihine kadar şoför olarak çalıştıklarını, günlük yevmiyesinin 100 TL olduğunu yemek ücretinin davalıların murisinin karşıladığını, davalıların murisi ölünce taksinin satıldığını davacıların işine son verildiğini iddia ederek işçilik alacaklarının tahsilini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalılar vekili, müvekkillerinin murisinin geçimini bu ticari taksi ile sağladığını, fiilen çalıştığını belirterek görev itirazı olduğunu, davacıların İş Kanunu'na tabi çalışması olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, Ön İnceleme Hazırlık Tutanağı ile davacı ... yönünden davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmişse de, ayrı bir esasa kayıt yapılmadığından 10.10.2012 tarihli celsede ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve davaya diğer davacı ... yönünden devam olunarak, davaya konu işyerinin taksinin İş Kanuna tabi olmadığı ve bu davanın görülmesinde iş mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle Mahkemelerinin görevsizliğine, dosyanın kararın kesinleşmesinden itibaren süresi içinde başvurulması halinde yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Davacı ... yönünden verilen tefrik kararına yönelik temyiz incelemesinde:Davacı ... yönünden verilen tefrik kararı doğru ise de, bu tefrik kararına binaen ... açısından re'sen ayrı bir esasa kayıt yapılarak verilecek o dosya numarası üzerinden yargılama yapılması gerekirken, ayrı bir esasa kayıt yapılmadığı gerekçesiyle ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalıdır.2- Davacı ... yönünden verilen görevsizlik kararının incelemesine gelince:Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.Kanunun 2 nci maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşemez.Yasanın 8 inci maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.İş sözleşmesini eser ve vekâlet sözleşmelerinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık ilişkisidir. Her üç sözleşmede, iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi veya temsil edilen) karşı ekonomik bağımlılığı vardır.İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukukî-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukukî bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirir. İşçinin işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini, işçinin işverenin talimatlarına göre hareket etmesi ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, işçinin bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin ölçüt teşkil etmez. İşçinin işverenin belirlediği koşullarda çalışırken kendi yaratıcı gücünü kullanması ve işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip bulunup bulunmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir.İş sözleşmesinde işçi işveren için belirli veya belirsiz süreli olarak çalışır. Vekâlet sözleşmesinde ise vekil kural olarak uzmanlığı bakımından iş sahibinin talimatları ile bağlı değildir. İş sözleşmesinin varlığı ücretin ödenmesini gerektirir. Oysa vekâlet için ücret zorunlu bir öğe değildir. Vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlerde iş sözleşmesinin aksine sosyal nitelikte edimlere ve koruma yükümlülüklerine rastlanmaz. Vekil bağımsız olarak iş görür, bu nedenle faaliyetini sürdüreceği zamanı belirlemede kısmen de olsa serbestliğe sahiptir. Bütün zamanını tek bir müvekkile özgülemek zorunda olmayan vekil, farklı kişilerle vekâlet sözleşmeleri yapabilir. Ekonomik olarak tek bir işverene bağımlı değildir.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.Somut olayda, davalıların murisi ....'ın 03/02/1999 tarihi itibariyle basit usulde taksi ile yolcu taşımacılığı faaliyetine başladığı, 01.02.2005 tarihinde emekli aylığı bağlandığı, 25.09.2011 tarihinde işi terkettiği, davacı ...'ın HDC'nin incelenmesinden ise, “....” işyeri sicil nolu başka bir yerden 11.03.2008'de girişinin – 02.06.2008'de ise çıkışının bulunduğu, “...” sicil nolu davaya konu işyerinden ise 12/01/2011-23/11/2011 arası çalışmasının bulunduğu anlaşılmakta olup, tarafların tanık beyanları da birbiriyle çelişkilider. Zira, davacı tanıkları yevmiyeli çalışmayı ifade ederken, davalı tanıkları kira olgusunu belirtmişlerdir.Dosyadaki bu bilgiler davalıların murisinin dava konusu taksi de davacı ile birlikte fiilen şoför olarak çalıştığı, başka bir deyişle bedeni çalışmasının olup olmadığını ispata elverişli değildir.Bu nedenle, davalıların murisinin, davaya konu ticari takside fiilen çalışıp çalışmadığı, işyerindeki faaliyetini nakdi ya da ayni sermaye yanında emeğine yani bedeni çalışmaya dayandırıp dayandırmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.Davaya konu araca ait trafik ceza makbuzları ilgili birimden getirtilmeli, davalıların murisi adına kesilmiş ceza makbuzu olup olmadığı araştırılmalı, bu konuda tanıklar yeniden celbedilerek dinlenmeli, davalının fiilen çalışıp çalışmadığı sorulmalı, tarafların bu konuda gösterecekleri diğer delillerle birlikte bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.Yapılacak araştırma sonunda, davalının anılan takside fiilen çalışma olgusu gerçekleşmemiş ise davalının esnaf olduğundan söz edilemeyeceğinden taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesinden kaynaklandığı kabul edilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Aksi halde şimdiki gibi görevsizlik kararı verilmelidir.Eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.