MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin Osmanbey mağazası müdürü olarak 02.03.2003 tarihinden 24.06.2011 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, 24.06.2011 tarihinde işten çıkarıldığının kendisine bildirildiğini, davalının hiçbir haklı gerekçe göstermeksizin müvekkilin işine son verdiğini, davalının iş akdini feshederken, müvekkiline 21.050.08 TL kıdem tazminatı ile 4.701,35 TL ihbar tazminatı ödediğini ve bunun dışında kalan kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik haklarının ödemediğini, davalı bünyesinde günlük 12 saati aşan fazla çalışma ücret alacaklarının da kendisine ödenmediğini, son aldığı brüt ücretin 3.442.51 TL olduğunu, hafta tatillerinde, ulusal bayram ve genel tatillerde de hiç ara vermeden çalıştırıldığını, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ve tatil çalışma ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; davacının çalışma sürelerine ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, hizmet ilişkisinin 02.06.2003 tarihinde kurulduğunu, davacının iş akdinin 24.06.2011 tarihi itibari ile 4857 sayılı İş Kanonu 17. ve 18. maddelerine göre feshedildiğini, davacının ücretine ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacının net ücretinin 2.100.00 TL olduğunu, davacının hesabına kıdem tazminatına karşılık olarak 21.050.07 TL ve ihbar tazminatına karşılık olarak 4.701.34 TL yatırıldığını, davacının müvekkili işveren nezdinde kalan herhangi bir fazla mesai ücret alacağı bulunmadığını, davacının fazla mesai yapması halinde bu çalışması karşılığı ücretlerinin de ödendiğini ve davacı tarafça hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin tahsil edildiğini, davacının müvekkili işveren uhdesinde kalan herhangi bir ulusal bayram genel tatil ücret alacağı bulunmadığını, davacının bu günlerde çalışmış olması halinde ücretlerinin ödendiğini, ücret alacaklarına karşı zamanaşımı itirazları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ihbar tazminatı ile fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil çalışma ücretlerinin davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacının giydirilmiş ücretinin belirlenmesinde esas alınan yemek ücretinin miktarı taraflar arasında ihtilaflıdır.Taraf tanık beyanlarına göre işyerinde bir öğün yemeğin işverence karşılandığı sabit olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yemek ücreti aylık 205,71 TL olarak belirlenmiştir. Davacı tanığı ... davacının kendisinden önce işyerinden ayrıldığını, işyerinde öğle yemekleri için aylık 150,00 TL multinet ödemesi yapıldığını beyan etmiştir. Buna göre işverence sağlanan yemek yardımı miktarının aylık 150,00 TL yerine tahmine dayalı olarak aylık 205, 71 TL olarak belirlenmesi hatalıdır.3-Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasına göre fazla mesai alacağı ihtirazi kayıtsız fazla mesai ücreti ödenen aylar için hesaplanamaz. Somut uyuşmazlıkta fazla mesai süresinin tanık beyanları esas alınarak belirlendiği, ücret bordrolarının bir kısmında fazla mesai tahakkuku bulunduğu ve karşılıklarının banka kanalıyla ödendiği görülmektedir. Bu durumda tahakkuk içeren bordrolara istinaden ilgili ayların fazla çalışma alacak hesabından dışlanması gerekirken, bordrolarda bulunan tahakkukların tenzili ile yapılan hesaba itibarla hüküm kurulması hatalıdır.4-Hüküm altına alınan miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.