Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 901 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28587 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yakacak yardımı, doğum yardımı, eksik ödenen ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalıya ait işyerinde vardiya sorumlusu olarak çalışırken işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken yakacak ücrets ile doğum yardımının ödenmediğini ayrıca yapılması gereken maaş zammının yapılmadığını bu nedenlerle iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fark ücret, yakacak ve doğum yardımı alacağının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının işini savsaklayarak zarara yol açtığını ve ayrıca amirlerine küfür ettiğini, bu nedenle hizmet akdinin İşk. 25/II-d maddesi gereğince 09.12.2011 günü itibariyle haklı nedenle fesh edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının amirine hakaret etmesi nedeniyle iş sözleşmesinin işverence haklı olarak fesh edildiği ve buna göre davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı ancak bir kısım aylık ücret, doğum ve yakacak yardımı ücretine hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Davalı temyizi yönünden yapılan incelemede: 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. 6100 Sayılı HMK geçici 3. Madde 1. Fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.nun 427/2 maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir. İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir. Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir. Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir. Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, “ 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.nun 427 maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir. Dosya içeriğine göre davalı tarafça temyize konu edilen miktar 1.517,00 TL. olup, karar tarihi itibariyle 1.890,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin HUMK.nun 427/2, 432/4 maddeleri, uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,2- Davacı temyizi yönünden yapılan incelemede; a- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.b-Mahkemece, davacının amirine hakaret etmesi nedeniyle iş sözleşmesinin işverence haklı olarak fesh edildiği kabul edilmiş ise de bu kabul dosya kapsamına uygun değildir.Zira, davacı 09/12/2011 tarihli işverene gönderdiği fesih bildirimi ile toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanmaması, yakacak yardımı ve maaş zammının ödenmemesi nedenleri ile iş sözleşmesini fesh ettiğini açıklamıştır. Bu şekilde tek taraflı irade beyanı ile oluşan ve karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran fesih işlemi gerçeklemiş olup işverence bundan sonra yapılan fesh işleminin etkisi olmayacağı gibi, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine de uyulmayıp disiplin kurulunca fesih kararı alınmadan yapılan işveren feshinin haklı olduğu söylenemez. Öte yandan yakacak ve doğum yardımı ücretlerinın ödenmediği işverinin de kabulünde olup bu durum işçiye 4857 sayılı Kanunun 24. maddesi gereği haklı fesih imkanı verdiğinden davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekir. Mahkemece hatalı değerlendirme ile kıdem tazminatı talebinin reddi bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.