Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9003 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14124 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ve bayram ücreti ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş akdini fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmemesi üzerine haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ikramiye ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak isteği kısmen hüküm altına almıştır. D) Temyiz:Kararı davalı avukatı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Hizmet döküm cetvelinden davacının davalıya ait işyerinde çalışmasının 04.07.2008 tarihinden başlatıldığı yazılı ise de, kıdem tazminatına esas alınacak hizmet süresinin tespitinde taleple bağlı kalınarak hizmet süresinin 01.09.2008 tarihinden başlatılması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır. 3- Somut olayda taraflar arasında taktiri delil niteliğindeki tanık beyanları ile kanıtlanan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram-genel tatil ücretlerinden taktiri indirim yapılıp, yapılmayacağı uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram-genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki tanık beyanları ile kanıtlanması ve uzun bir süre için hesaplanması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram-genel tatil çalışmalarının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Dairemizin önceki kararlarında; davalı tarafın kendisini avukatla temsil ettirmesi durumunda taktiri indirim nedeni ile reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekteydi (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.). Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenemeyeceğinden, Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekâlet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere yapılan taktiri indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve yapılan taktiri indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Somut olayda Mahkemece taktiri delil niteliğindeki tanık beyanları ile kanıtlanan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram-genel tatil ücretlerinden taktiri indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.