Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8811 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 464 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVALILAR :1-... ADINA AVUKAT ... 2-... ADINA AVUKAT ...DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkı ile haksız kesintilerden doğan ücret alacağı, 2012 yılı Aralık ayı ücret alacağı, yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, ihaleyi alan yeni firmanın müvekkili işçiyi daha düşük ücretle çalıştırmak için sözleşme imzalatmak istemesi üzerine müvekkilinin bunu kabul etmemesi nedeniyle iş akdinin müvekkilince haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle kıdem tazminatı farkı, haksız kesintilerden doğan ücret alacağı, 2012 yılı Aralık ayı ücret alacağı, yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı Yeni Yıl vekili, davacıya talep ettiği işçilik alacakları için 3.500,00 TL ödeme yapıldığını, davacının geri kalan hak ve alacaklarından feragat ederek davalı işverini ibra ettiğini, davacının taleplerinin 5 yıllık zamanaşımına tabi oldup bu sürenin geçtiğini, iş sözleşmesinin 31/12/2012'de kendiliğinden sona erdiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının bulunmadığını, çalıştığı işin asıl işveren tarafından belli dönemlerle ihale edilerek farklı şirketlere verildiğini, ihaleyi alan şirketin belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalamasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, bazı meydan ve havaalanlarının güvenlik hizmetlerini hizmet alım yolu ile yürüttüklerini, bu hizmet için şirketi ile sözleşme yapıldığını, teknik şartnamede kararlaştırıldığı üzere işçilik alacaklarından sorumluluğun şirketinde olduğunu, davalı kurumun ihale makamı olduğunu, asıl işveren olmadığını, diğer davalı güvenlik şirketi ile aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, çalışma koşullarında esaslı değişiklikten dolayı işverenin teklifinin işçi tarafından kabul edilmemesi nedeniyle iş akdinin işverenin kıdem tazminatı ödemesi gerektirmeyecek şekilde feshedildiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek kıdem tazminatı farkı, haksız kesintilerden doğan ücret alacağı, yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretleri hüküm altına alınmış, 2012 yılı Aralık ayı ücret alacağının ise reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalılar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ve ulusal bayram genel tatil çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Somut uyuşmazlıkta, ücret bordrolarında yer alan fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödemelerinin, bankadan hesap eksresi getirtilip karşılaştırılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.