Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8699 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 38042 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili özetle; davacının, davalı işyerinde 14.11.2011 yılında daha önce fotoğraf klubünde tanıdığı ve davalı işyerinde prodüksiyon müdürü olarak çalışan ......nın referansı ile prodüksiyon yönetmeni olarak işe başladığını, davalı şirketin 10.12.2012 tarihinde .........ile davacıyı görüşmeye çağırdığını, davacıya ........ ile ilgili suçlamalar listesi gösterilerek ..........'nın Savcılığa şikayet konusu ile uğraşmamak için istifa ettiğini, aynı suçlamaların davacı içinde geçerli olduğunu, istifa etmesi gerektiği söylenerek istifa dilekçesi yazması için kendisine baskı uygulandığını, bu baskılarla davacının istifa dilekçesi yazıp imzalamak zorunda bırakıldığını, davacı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar olunacağı tehdidi altında verilen istifa dilekçesinin gerçek iradesini yansıtmadığını, davalı işyerinde hizmet süresi ve aylık 4.076,46 TL maaş itibarı ile belirli hakları kazanmış birinin istifa ile bu haklarını ortadan kaldırmasının olağan bir davranış olmadığını, davacının ış akdini tek taraflı olarak feshetmediğini, davacının, işyerinde sabah 08.30-9 akşam 21.30 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili özetle; davacının iş sözleşmesini istifa ederek kendisi feshettiğinden, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının baskı altında istifa ettiği iddiasının inandırıcılıktan uzak olduğunu, dava dışı Prodüksiyon Müdürü .........hakkında, davalı şirkete ait ürünlerin fotoğraf çekimlerinde görev yapan model ve mankenlerin bağlı olduğu ajanslardan, Özellikle yabancı uyruklu bayan mankenleri taciz ettiği ve onların fotoğraflarını izinsiz olarak sosyal medyada yayımlandığı şeklinde şikayetlerin ulaşması üzerine, bu konu hakkında açıklama istenen dava dışı......nın bu iddiaların duyulmasını istemediğini söyleyerek istifa ettiğini, ...... bağlı olarak çalışan davacının da aynı gün istifasını sunarak kendi isteği ile şirketten ayrıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacının istifasının gerçek iradesini yansıtmadığı kanaati ile kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne, fazla mesai ücreti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dilekçesinde mesai saatleri 08:30/09:00-21:30 olarak belirtildiği halde bilirkişice hesap yapılan, kasım aralık ve ocak aylarında tanık beyanları doğrultusunda 08:30-23:00 saatleri arasında hesap yapılarak talep aşılmıştır. Dava dilekçesindeki açıklama doğrultusunda 08:30-21:30 saatleri arası 1,5 saat ara dinlenme süresi ile, fazla mesai süresinden iş sözleşmesinin 7/c .maddesi uyarınca ücrete dahil olduğu kararlaştırılan haftalık 5,2 saatin mahsubu ile, İş Kanuna İlişkin Fazla çalışma ve Fazla sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin 5.maddesindeki, "fazla çalışına veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır" düzenlemesi de dikkate alınarak ve yine %30 oranında takdiri indirim yapılarak fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması için hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun, hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalıdır. F)Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.