A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait iş yerinde alt işverenler işçisi ve güvenlik personeli olarak çalıştığını, en son ki alt işverenin A... Güvenlik Ltd.Şti olduğunu, davalı şirketin üst işveren konumunda olduğundan davacının işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, en son görev yerinde güvenlik şefi tarafından davacı hakkında görev yerini terk etmek iddiası ile tutanak tutulduğunu, bu tutanak doğrultusunda iş sözleşmesinin fesih edildiğini, yapılan fesih işleminin haksız olduğunu, davacının çalıştığı süre içerisinde yıllık ücretli izinlerinin tamamını kullanmadığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının davalı asıl işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak, şirketin davacının işçilik alacaklarından her hangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kaldı ki davacının iş sözleşmesinin müteahhit firma tarafından i?? yeri kurallarına uymaması, iş sözleşmesine aykırı görev yerine laptop bilgisayar getirmesi gibi sebeplerle haklı olarak fesih edildiğini, dolayısıyla davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının kullanmadığı izin ücreti alacağı hakkının bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının iş sözleşmesini iş yeri kılık kıyafet ve işyeri kurallarına uymaması, 14.12.2010 tarihinde yapılan kontrol ve denetleme sırasında görev yerine laptop bilgisayar getirdiğinin tespit edilmesi, ayrıca güvenlik şefine tehdit ve hakaret içeren sözler söylemesi nedeniyle feshedildiği, fesih hakkının 6 günlük hak düşürücü süre içinde kullanılmadığı ve bu nedenle haksız olduğu, ayrıca haklı nedenin kanıtlanamadığı, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ve yıllık ücretli izin kullandırıldığının kanıtlanamadığı gerekçesi ile kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. E) Gerekçe:1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 26. maddesinde düzenlenen 6 iş günlük nispi ve bir yıllık mutlak hak düşürücü süre aynı yasanın 25. maddesinde ki haklı nedenlerle bildirimsiz fesihlerde uygulanmaktadır. Soruşturma açılması, savunma alınması, delillerin toplanması nedeni ile feshe yetkili makamın fesih hakkını kullanma süresi olay tarihi itibari ile uzayabilmektedir. Haklı fesih hakkının kullanılmasında hak düşürücü süre, feshe yetkili makamın önüne fesih için nedenin var olduğunun saptandığı tarihte başlar. Kısaca hak düşürücü süre, işverenin feshe yetkili makamın öğrendiği tarihten itibaren başlatılmalıdır. Diğer taraftan işçinin işverenin düzenlediği içi talimatlara uymaması, güvenini kötüye kullanması, işverenin diğer bir işçisine sataşması ve iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi 4857 sayılı İş Kanun 25/II. d,e ve ı fıkralarında işveren için haklı fesih nedenleri olarak belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının 14.12.2010 tarihinde yapılan kontrolde görev yerinde olmadığı gibi yasak olmasına rağmen laptop getirdiği, bu durumu tespit eden tutanağı tanzim eden işveren çalışanı ve davacının şefinin tuttuğu tutanağı ve savunma istemi yazısını davacının yırttığı, tutulan tutanak içeriğine göre davacının tutanağı tutan işveren işçisini tehdit ederek sataşmada bulunduğu anlaşılmaktadır. Laptop getirme, görev yerini terk ve tutanağı yırtma eylemleri davacının da kabulündedir. Davacının davranışlarının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesinin d,e ve ı fıkralarında belirtilen haklı neden niteliğinde olduğu açıktır. Bu nedenle mahkemenin haklı nedenin kanıtlanamadığı gerekçesi dosya içeriğine uygun değildir. Haklı neden kanıtlanmıştır. Diğer taraftan davacının haklı neden teşkil eden davranışları 14.12.2010 tarihinde gerçekleşmiş, iş sözleşmesi ise 26.12.2010 tarihinde feshedilmiştir. Ancak davacı hakkında tutanak tutulduğu, savunmasının alındığı ve soruşturma yapıldığı sabittir. Bu soruşturma sonucu feshe yetkili makamın davranışı ve davranışın haklı neden ağırlığında olduğunu öğrenme tarihi ve buna göre fesih hakkının hak düşürücü süre içinde kullanılıp kullanılmadığı araştırılmadan, feshin hak düşürücü süre içinde kullanılmadığı gerekçeside yerinde değildir. Bu nedenle davalı işverenin fesih hakkını hak düşürücü süre içerisinde kullanıp, kullanmadığı yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda araştırılarak, hak düşürücü süre geçmemişse, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, hak düşürücü süre geçmişse bu taleplerin şimdiki gibi kabulüne karar verilmelidir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.