Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 834 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27015 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ücret alacağı, genel tatil ücreti, ikramiye alacağı ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davalı işyerinde 25.11.2009-31.03.2012 tarihleri arası aralıksız olarak çalıştığını, aylık ücretinin 1.300,00 TL olduğunu, iş saatleri dışında mesai yaptığını, hafta tatillerini çalışarak geçirdiğini, genel tatillerde ve dini bayramlarda da çalıştığını, yıllık izinlerini kullanamadığını, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, işten çıkarılmayı gerektirecek bir kusurunun olmadığını ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin, ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının 25.11.2009 tarihinde müvekkil firmanın Etiler mağazasında kasiyer olarak işe başladığını, ardından Olivium AVM ve Nişantaşı mağazasında kasiyerlik yaptığını, davacının Olivium mağazasında çalışırken 250,00 TL fiyatı olan kabanı alıp zilyetliğine geçirdiğini, daha sonra davacının zilyetliğine geçirdiği kabanı 125,00 TL karşılığında Nişantaşı mağazasında çalışan Hatice isimli bayana sattığını, parayı şirket hesaplarına intikal ettirmediğini, fatura da düzelemediğini, bunun üzerine davacının iş sözleşmesinin 31.03.2012 tarihinde 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-(e-ı) maddeleri uyarınca haklı nedenle tazminatsız olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işverence iddia edilen bahsi geçen zarar miktarının 250,00 TL olup, davacının 30 günlük ücretinden düşük bir miktar olduğu, yine iş sözleşmesinin davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sebebi ile feshedildiğinin görüldüğü, ancak davacının ürünü alırken bu ürünü şirketteki çalışan kişilerin bilgisi dahilinde aldığı ve ürünün davacı adına borçlu sıfatı ile kayıt altına alındığı, işverenin alacağını davacıdan gerek maaşından kesmek sureti ile gerekse yasal yollara başvurarak her zaman rahatlıkla alabileceği, bu yolları seçmeden veya davacıya borcunu ödemesi konusunda herhangi bir ihtarda bulunmadan yapılan feshin haksız olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.Somut uyuşmazlıkta davacı, iş akdinin davalı tarafından haksız nedenle feshedildiğini iddia etmiş, davalı da davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan eylemleri nedeniyle iş akdinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, fesih konusu olayda davacının davalı şirketin outlet mağazası olan işyerinde 250.00 TL değerinde olan kabanı 125.00 TL’ye işyerinde çalışan bir arkadaşına sattığı, ürünün indirimli bedeli olan 125.00 TL.yi aldığı, ancak ürüne ilişkin herhangi bir fatura kestirmediği ve ücretini de mağazaya ödemediği bedelin ödenmediğinin mağazada yapılan sayımda ürün eksikliğinin anlaşılması üzerine olayın ortaya çıktığı, davacının bir an için arkadaşına indirimli ürün satışının doğru davranış olduğunun kabulü halinde dahi, ürün bedelini kasaya teslim etmemesinin işverenin güvenini sarsıcı nitelikte olup doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğundan, işverenin feshi haklıdır. Mahkemece, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle kabulü hatalıdır.3-Davanın kısmen kabul edilip kısmen reddedilmesi nedeni ile reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maddi hata da yapılarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.4-Hükmedilen miktarların “net” mi yoksa “brüt” mü olduğunun hüküm fıkrasında belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de ayrı bir bozma sebebidir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.